kafası, ruhu orospu olanlar vardır. hani seks işçisi anlamında falan değil bu kelime. bildiğin değer yoksunu kişiliktir. çok konuşur, eğlencelidir çoğu zaman. biraz da çekiciliği varsa tutulursun. hatta arzularının eseri bile yapabilir bu kişiler insanı. yolun köşesinde bıraktıklarında anlarsın olanı biteni ama yine de tutkunsundur.
renkli kıyafetin içinde, renkli ışıkların altında en boyalı haliyle vurulmuşsundur. üstelik bu bir cinsiyete ait bir özellik de değildir. hatta seks işçisi olan ve orospu denilenler açıkça bu işi yapmaktadırlar. ve hatta işi dışında rol yapmazlar. odur. öyledir. her şey nettir. asıl orospuları tanıyamazsın.
bir gece vakti otobüsten indirilmiş öteki gibi kaldığında yolda o zaman anlarsın kişiyi. ama dedim ya yine de ve hala tutkunsundur. arzularının, egonun, ulaşamamanın kederiyle hala toz konduramazsın ona.
ne anlatıyor bu adam diye kulak kesildiğinde yan masaya merakla sonunu bekliyordu. karşısındaki ise takip ediyor gibi görünse de bu da ne çok biliyor edasındaydı. bazen sussa da konuyu değiştirsem hazırlığındaydı. anlatıcı tüm bunlardan uzak bir şehvetin içindeydi. coşkun ırmak gibi akmaya devam ediyordu.
işte dedi biz orospulara aşık olduğumuz için siyasetçinin de aynısını seviyoruz. laf kalabalığı yapan, meddahlık yapsa alkışlayacağımız adamları seviyoruz dedi. en sonda söyleyeceğini bağlamının başında söylemişti. o coşkun ırmak yatağından taşınca nasıl etrafına zarar verirse öyle bir devam olmuştu konuşma.
bunları denetleyen, bunlara hesap soran parti organları yoktur. çünkü bu partiler artık ideoloji değil liderler ve daha küçük liderler ve daha da küçük liderler şeklinde yapılardır. bir dünya görüşü ve ona göre politika üretip halkı ikna etme düzleminden çıkan bu alanda bize kalıyor kötüler arasında tercih yapmak ve sonunda eyvah etmek.
masaya yeni gelen arkadaş dinleyiciyi rahatlattı. oh kurtuldum dedi içinden. merhaba, nasılsın, çay içer misin faslından sonra artık konuşma bitmişti. hayat devam ediyordu. tutkular, şehvetler ve yanılgılar üzerine.