ezbersiz eğitim gerçek eğitimdir. manüple etmeyen, bilgiyi kullanmayı beceri haline getirmektir. yeni çağda yeni teknolojilerde 20.yüz yılın öğretileri, sorgulanmayan ideolojik alt yapılı eğitimlerin battığını tüm dünyada görmekteyiz. bunun için sorgulayan( herkes kullanır ama neden ve nasıl olacağıyla ilgili sanırım pek fikir yok) ezbersiz bilgiyi kullanmayı öğrenen okullara, eğitim yapılanmasına ihtiyaç vardır. bu yazıda matematik üzerinde duracağım.
neden ezbersiz matematik?
çünkü eğitimde önemli olan öğrenmek değil bilgiyi kullanmaktır. değerli olan ise bilgi ile yeni öğrenmelere yeni bilgilere ulaşmaktır. yoksa her bilgi için ayrı ayrı klasörler açıp bilgi depolamamız lazım. ve aynı akıllı telefonlarda ve bilgisayarlarda olduğu gibi beynimiz şu uyarıyı alıyor ve gerekeni yapıyor: “uzun süredir şu uygulamaları kullanmadınız. silmek ister misiniz?” ama ezbersiz matematikte bilgiyi kullanarak yeni bilgiye öğrenen kendi ulaşacaktır. bu hem zekayı geliştirecek hem özgüven verecektir. hem de ilerideki öğrenmeler için ilham verecektir.
hangisi ezber hangisi ezbersiz?
6+6=12 hemen cevaplıyor ama 6+5i düşünüyorsa ilk işlem ezberlenen bir bilgidir. 8+…=12 toplanan sayıyı bulamıyorsa 8+4 sorulduğunda biliyorsa ezberlenen bilgidir. Öğrenilen ise 4’ü kendisi bulacaktır.
bölmeyi ilk öğrendiğinde 34 /4 işlemini yapabiliyorsa öğrenmedir. sadece kalansız işlemler ile yapabiliyor ise ezberdir ki çocuk bölümü yazmadan hemen bölünenin altına aynı sayıyı yazar, kalana da hemen 0”ı yazar. sonra bölüme ne yazacağını düşünür.
kesirler konusunda verilen sayının birim kesir kadarını bulmak ezberdir ama hemen verilen kesir kadarını bulmak öğrenmedir.
dikdörtgenin çevresini formülleştirebilmek öğrenmedir. formülle dikdörtgenin çevresini, alanını bulmak ezberdir. üçgeninin alanını bulabilmek öğrenmedir. çünkü karenin ya da dikdörtgenin yarısı olduğunu görmüştür. yarısının üçgen olduğunu biliyordur.
nasıl ezbersiz matematik?
sayıları, işlemleri sembolleştirmeyi yani matematik dilinde okur yazar olarak ezbersiz matematik olur. matematiğin olmazsa olmazı sayıları ve bunları yazmamızı sağlayan rakamları, anlamlı saymayı öğrenmek en başta gerekli olandır.
müziksel bir ritmik saymadan bahsetmiyorum. bu tür bir saymada 1, 2 ile toplamada bile çocuk durur, düşünür hatta kala kalır. onun için saymalar en önemli basamaktır. ve pazılın parçaları nasıl birbirine geçiyorsa matematik oradan devam eder. saymalardan işleme yani toplama ve çıkarmaya. bu işlemleri eşitliği, işaretlerini, matematik cümlesi olarak yazmak, okumak, yorumlamak ile devam eder.
konu bağlantıları, geçişleri, birbirleriyle ilgileri benzerlikleri çok değerlidir ezbersiz eğitimde olduğu gibi matematikte de. saatte kesiri görmek, simetri de yarımı, kesirden ölçülere gitmek vb.
mesele müfredattan öte bişey
müfredat alanı belirler, sınırları çizer kabaca. elbette önemlidir ne içerdiği. ve elbette 20.yy felsefesini aşamayan ve daha yaşadığı çağın farkında olmayan politikacıların potansiyeli kadar olacaktır. iş burada alanında çağı yakalayan eğitim uzmanlarına, çalışanlarına düşüyor. en azından tespitleri doğru yapıp, önermeler ortaya koyarak.
not: yazdıklarım kuyuya bir taş atmaktır. eleştiri ve önerilere açığım. ben her şeyi biliyor diyecek kadar ne salağım ne megaloman.