eğitimin gizli sınıf mücadelesi

eğitim
eğitim
A+ A-

“eğitim herkes için.” ne kadar tanıdık bir cümle değil mi? okul sıralarında, seçim meydanlarında, televizyonlarda sık sık duyarız bunu. ama gerçekten öyle mi?

gelin biraz sohbet edelim. şu meşhur “eşitlikçi eğitim sistemi” dediğimiz şey, gerçekten herkese eşit mi davranıyor? yoksa bu işin içinde gizli bir sınıf meselesi mi var?

eğitim neyi kime veriyor?

bir düşünün: büyük şehirde, iyi bir semtte, özel kurslara gidebilen bir çocukla; kırsalda, kalabalık sınıflarda okuyan, evde interneti bile olmayan bir çocuğun aldığı eğitim aynı mı? hayır. ama sistem ikisine de aynı sınava sokuyor, aynı başarıyı bekliyor. bu adil mi?

yani mesele sadece “okula gitmek” değil. nasıl bir okul, nasıl bir öğretmen, hangi kaynaklarla eğitim aldığın belirliyor hayatını. Ve işte tam da burada başlıyor gizli sınıf mücadelesi.

demokrasi var ama kiminle?

demokrasi, herkesin eşit söz hakkına sahip olması demek. Ama gerçek hayatta, kim söz alabiliyor? kimin sesi daha çok çıkıyor? genellikle iyi eğitim almış, kendini ifade edebilen, sistemin dilini bilen insanlar. peki ya diğerleri?

eğitim, yalnızca bir meslek kazanma aracı değil; aynı zamanda bir düşünme biçimi, bir hak talep etme gücü, bir toplumsal temsil aracıdır. eğitimle büyüyen farklar, sadece maaş farkı değil, aynı zamanda demokrasiye katılım farkıdır diyebiliriz rahatlıkla.

dijitalleşme ile fırsat eşitliği mi, eşitsizlik mi?

teknoloji sayesinde bilgiye ulaşmak kolaylaştı. harika! Ama herkesin evinde bilgisayar, internet, sessiz bir oda, destekleyici bir aile yok. ekonomik sıkıntı içinde olan ailenin önceliği elbette karnını doyurabilmek ertesi güne uyanabilmek. yapay zekâ destekli sistemler, kişisel öğrenme araçları, çevrim içi dersler… bunlar kulağa harika geliyor ama herkese aynı oranda fayda sağlamıyor.

yani teknoloji bir fırsat ama aynı zamanda risk. uçurumu kapatmak yerine derinleştirme ihtimali var.

ne yapmalı?

bu karamsar gibi görünen tablo aslında bir çağrıdır. daha adil bir eğitim sistemi için:

  • her çocuğun asgari dijital erişimi sağlanmalı (cihaz + internet + rehberlik)
  • mahalle bazlı öğrenme merkezleri kurulmalı
  • eğitim sadece akademik değil, yurttaşlık ve sosyal katılım temelli olmalı
  • medya okuryazarlığı, eleştirel düşünme gibi beceriler temel eğitimde yer almalı

unutmayalım, eğitim sadece sınıfta değil, sokakta, evde, internette de şekillenir. Ve bu şekillenme adil olmazsa, eşitlik yalnızca kâğıt üzerinde kalır. demokrasi için de, sosyal huzur içinde eğitimde eşitlik ve adalet artık çok önemli noktaya gelmiştir. yoksa iyi hatiplerin esaretinde sözde demokrasilerde nefes almak için hep oksijen tüpü arayacağımız kesin gibi. demokrasi ve eğitim kamusal alanın, toplumsal huzurun nasıl anahtarıdır. eğitim ne kadar ulaşılabilirse demokrasi de o kadar sağlam zeminde duracaktır.

son olarak “herkese eşit eğitim” sloganı atmak yeterli değil elbette. herkese eşit imkân sunulmadan, eğitim bir yarış değil, bir ayrıcalık olur. ve bu ayrıcalık, toplumu sessizce ikiye böler.

işte bu yüzden eğitim, görünmeyen ama en derin sınıf mücadelesidir.

Paylaş:
Etiketler: , , ,

Yazar Hakkında

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
You need to agree with the terms to proceed

İlginizi Çekebilir

facebook

instagram

twitter

andan

6S’nin şampiyonluk hasreti 1973Ten bu yana 52 yıla çıktı. x’den alıntı. (determinist )
o statta oyuncu ıslıklayan, takım yuhalayan kim varsa değil maça almak kadıköye sokmam.
“takımını oyuncusunu yuhalayan bizden değildir.” fenerbahçe republic anayasa maddesi 4
bağımsız, özgür, kalemini, ekranını satmayan habercilik için özgür özelin moderatöre cevabı altı çizilmesi gereken cümleydi.

en popüler

köşe vuruşu

eğitim

günden

Menü